İnsanlarım
18. yıl

New York, Paris, Kopenhag, Stokholm, Moskova, Selanik, Sydney, Melbourne, Bielefeld, Berlin, Arnhem, Amsterdam, Hamburg, Anvers, Frankfurt, Duisburg, Viyana, Innsbruck, Giessen, Stuttgart, Zürich, Basel, Augsburg, Toronto, Mağusa, Utrecht ve Türkiye'de 120 yerleşim merkezinde 15 yılda 300 kez sergilenen;

İNSANLARIM - Nazım Hikmet
Uyarlayan, Yöneten ve Oynayan : Genco Erkal
Sahne tasarımı : Duygu Sağıroğlu

Genco Erkal'ın, Nazım Hikmet'in yapıtlarından uyarladığı İnsanlarım, ozanın Bursa Cezaevinde geçirdiği yılların öyküsünü anlatıyor.

Oyunun kurgusu içinde, Memleketimden İnsan Manzaraları, Kuvayı Milliye Destanı, Şeyh Bedreddin Destanı, Taranta-Babu'ya Mektuplar'dan bölümler ve gene o dönemde yazılmış şiirler, mektuplar yer alıyor.

Bir ozanı dört duvar arasına kapatabilir misiniz? Belki bedeniyle tutukludur, kilit altındadır, yalnızdır, ama kafası ve yüreğiyle özgürdür. Bir bakarsınız XIV. yüzyılda, Karaburun'da Börklüce Mustafa'nın ve Bedreddin yiğitlerinin peşine takılmış, Osmanlı'ya karşı savaşıyordur. Bir bakarsınız Afrika'da, Taranta-Babu'nun yanındadır. Ya da Kurtuluş Savaşı'ndadır, Karadeniz'de, Arhavili İsmail'le birlikte Mustafa Kemal Paşa'ya silah taşıyordur, ya da Şoför Ahmet'in kamyonetinde Akşehir üstünden Afyon'a gidiyordur. Düş gücünün sınırı olabilir mi?

İnsanlarım, umutsuzluğun kol gezdiği bir dönemde, tüm ütopyaların yıkılıp, çöktüğü bir karanlık çağda, en zorlu koşullarda bile "gelecek güzel günlere olan inancını" yitirmeyen bir büyük ozanın soluğunu duyurmak istiyor.


Basından Yankılar
"Hapishanede Nazım var. Tek başına. Erkal Nazım'ı oynuyor. Nazım, tek başına, tüm dünyayı dolduruyor hapishane koğuşuna. Koğuş öyle kalabalıklaşıyor ki iğne atsan yere düşmeyecek. Nazım çoğalıyor. Nazım çoğaldıkça Genco Erkal da çoğalıyor. Oysa tek başına sahnede. Çağdaş bir sahne büyücüsü, sıradışı bir yorumcu...İzleyin. Başka Nazım yok biliyorsunuz. Başka Genco Erkal da." Ayşegül Yüksel - Cumhuriyet

"Sahneyle salon arasında böylesine sıcak bir diyalog az yaşanır. Sahnede bir kişi ama kaç kişi birden canlanıyor, dağlar, denizler, ayın altındakiler, takalar, kamyonlar, tarihimiz, coğrafyamız konuşuyor. Usta bir oyuncu tek başına bir orkestra oluşturuyor. Soluğum kesilerek izledim." Müşerref Hekimoğlu - Cumhuriyet

"Genco Erkal adeta bir epik oyunculuk gösterisi sunuyor, epik oyunculuk dersi veriyor. Canlandırılan kişilere ancak bu denli içinden ve aynı anda bu denli dışından bakılabilir. Onca duyarlık içinde, ancak bu denli ustaca, aynı anda kafanıza ve yüreğinize ulaşılabilir. Genco'nun bugüne dek tüm Nazım uyarlamalarını izledim. Yine de bu kez aynı şiirleri yeni aktarım biçemleriyle ilk kez duyuyormuşçasına taze bir heyecanla algıladım." Seçkin Selvi - Sanat Dergisi

"Farklılık belki de Genco Erkal'ın bu kez hem şairi, hem şairin yarattığı kişileri oynamasından çok, o yaratma sürecini, yaratma ortam ve koşullarını, yaratıcılığını oynamasındaydı. Şairin aklından ve yüreğinden geçenleri en somut biçimde sanki gözlerimizle görüyor, ellerimizle dokunuyor, kendi yüreğimizde hissediyorduk. Ve yaratıcılığın gücüne olan sonsuz inancımız ve saygımız çoğalıyordu." Zeynep Oral - Milliyet